Fotoğrafçı bir
aileden gelen 47 yaşındaki Barış Varol, Amerika’da düzenlenen ve dünyanın en
büyük fotoğraf organizasyonu olan “Wedding & Portrait Photography
International” yarışmasında ülkemiz adına bir ilki gerçekleştiriyor. “Tek
Gelin” kategorisindeki fotoğrafıyla dünyada bir düğün fotoğrafçılığı
yarışmasını kazanan ilk Türk olma özelliğini taşıyan Varol, “Ödül almak, tercih
edilen bir kişi olmanıza sebep oluyor.” diyor ve düğün fotoğrafçılığı dalında
birçok başarısının olduğunu belirtiyor.
ÖZEL HABER
Ülkemizde son yıllarda gelişen ve fotoğrafçılığın bir dalı
olan düğün fotoğrafçılığı yaratıcılığın üst düzeyde kullanıldığı bir alan
olarak biliniyor. Evlenecek olan çiftlerin yoğun ilgisi de bu sektörü her geçen
gün geliştirmeye devam ediyor. Çiftlerin farklı istekleri ise fotoğrafçıların
yeni arayışlara girmelerine ve kendilerini geliştirmelerine sebep oluyor. Onların
bu en mutlu günlerindeki kusursuzluk arayışının, stüdyodan açık hava
çekimlerine uzanan fotoğraf serüvenlerinde farklı olma arzusuyla birleşmesi
fotoğraf sanatçılarına da büyük bir sorumluluk yüklüyor. İşte Barış Varol, bu
sorumluluğun bilincinde ve çiftlerin dilinden anlayan bir fotoğraf sanatçısı
olduğunu, çektiği birbirinden güzel düğün fotoğraflarıyla birçok ödül alarak
ispat ediyor. Varol, Amerika’da düzenlenen ve dünyanın en büyük fotoğraf
organizasyonu olan “Wedding & Portrait Photography International” (WPPI)
yarışmasında “Wedding Day” olarak adlandırılan düğün fotoğrafçılığının “Tek
Gelin” kategorisinde altın ödülünü alarak adını tarihe “İlk Türk Dünya Düğün
Fotoğrafçılığı Birincisi” olarak yazdırıyor.
Fotoğrafçılık, Baba
Mesleği…
Barış Varol, 1969 yılında Balıkesir’de doğuyor. İlkokul,
ortaokul ve liseyi bu şehirde bitiren Varol, 1988 yılında liseden mezun
olduktan sonra baba mesleği olan fotoğrafçılığa başlıyor. Askerlik döneminden
beri fotoğrafçılıkla uğraşan Varol, “1950 yılında kurulan aile firmamızda diğer
dört kardeşimle birlikte mesleği sürdürmekteyim.” diyor ve ekliyor: “Prodüksiyon,
fotoğrafçılık ve diğer yan dallarda başarı ile faaliyetlerimizi devam
ettiriyoruz. Baba mesleği olması bu işe başlamama neden oldu. Zaman geçtikçe de
ilgim ve yeteneğim arttı. Bugünlere geldim. Fotoğrafçılığın tüm dallarıyla
meşgulken, özellikle uzun yıllardır bir gün gelip popüler olacak dediğim düğün
fotoğrafçılığı çekimlerini 2012 yılının ilk yarısına kadar standart bir havada
sürdürüyordum. Bir anda ciddi bir karar verip bu konuya yoğunlaştım. Daha iyi,
daha anlamlı ve kaliteli bir hizmet adına neler yapabilirim diye düşündüm. 2013
yılından itibaren bu konuda seminerlere katıldım ve dünyadaki gelişmeleri takip
ederek işe başladım.”
Tek Gelin, Tek
Başarısı Değil
Fotoğrafı sade tanımlamak istediği “Tek Gelin” fotoğrafı ile
dünya birinciliği alan Barış Varol, bunun tek başarısı olmadığını belirterek
geçmişteki başarılarından da bahsediyor: “Photo Workshop Türkiye’nin (PWT) düzenlediği
Jeff Vonn ve Sergey İvanow’un verdiği eğitimler bu alandaki bakış açımı
değiştirdi. Bu organizasyonun düzenlediği “PWT - Düğün Fotoğrafçılığı” yarışmalarında
iki kez Türkiye birinciliğine layık görüldüm. Üçüncüsü düzenlenen “Jeff Voon - Cm Leung - Kenvin Pinardy - PWT
Düğün Fotoğrafçılığı” yarışmasında bir kez daha ödüle layık görülerek, finalist
oldum ve mansiyon ödülü aldım. Dördüncüsü düzenlenen “David Becstead - Bob Davis - Ekrem Tuluk PWT Düğün Fotoğrafçılığı”
yarışmasında yine finalist oldum ve mansiyon ile ödüllendirildim. 2014 yılı içerisinde
dünyanın en saygın kurumu WPPI yarışmasında toplamda 8 ödül aldım. En önemlisi
ise bu yarışmada 2014’te düğün fotoğrafçılığı kategorisinde üçüncülük alan dünya
düğün fotoğrafçıları arasında yer alan ilk Türk oldum. Son katıldığım 2015 yılındaki
WPPI yarışmasında ise “Tek Gelin”
fotoğrafım ile birincilik ve on yedi adet gümüş mükemmeliyet rozetiyle ödüllendirildim.
Şunu da eklemek istiyorum. Bu büyük organizasyonda “Grandmaster” yani “Büyük
Usta” seviyesi var. Bu size uluslararası alanda yol açıyor. O kategoriye giren
ilk Türk yine ben oldum.”
“Ödül Almak, Tercih Edilen Bir Kişi Olmanıza
Sebep Oluyor”
Özellikle WPPI yarışmasında ödül almanın çok güzel bir duygu
olduğunu ifade eden Balıkesirli fotoğrafçı, “Dünyanın en önemli ve ciddi
fotoğraf organizasyonlarından birisi. Her sene yılda iki tane yarışma
düzenliyorlar. Yüzlerce fotoğrafçılık dalında ün yapmış mastırın ve binlerce
fotoğrafın oluşturduğu bir organizasyon. Dünyanın en iyi jürisi tarafından
değerlendirilmek de güzel bir sınav ve bana göre çok ciddi bir ölçü. Özellikle
de dünyanın bu konuda otoritesi olan bir yarışmada derece almak çok farklı bir
duygu. Bununla birlikte ilk Türk olmak daha fazla mutluluk veriyor insana. Ödül
almak hep en iyiyi arama yollarına sevk ediyor sizi. Tanınmış birisi
oluyorsunuz ve bu işinizde tercih edilen bir kişi olmanıza da sebep oluyor.” şeklinde
konuşuyor.
İtalyanlara Düğün
Fotoğrafçılığı Eğitimi Veren İlk Türk
Fotoğraf çekmek için belirli bir eğitimin gerekmediğini
vurgulayan fotoğraf sanatçısı Varol, kendisinin de alaylı olduğunu dile
getirerek şunları söylüyor: “Akademik bir eğitim almadım. İyi meslek yoktur
meslekte iyi olmak vardır. Bunu bilerek gelişimim için çok çalıştım. Son
yıllarda da birçok eğitime katılarak bu işi daha kaliteli bir seviyeye
çıkarabileceğimi gördüm. Şimdi ise ben eğitim veriyorum. İlk eğitimimi
İtalya’da verdim. Unutamayacağım bir davetti ve gerçekten değerli anlardı. Yüz
İtalyan fotoğraf sanatçısına iki gün boyunca çeşitli eğitimler verdim ve onlara
tarzımı anlattım. Bir Türk düğün fotoğrafçısı olarak İtalyanlara ilk kez ben
eğitim verdim. Akabinde İzmir, İstanbul ve Antalya’da meslektaşlarıma bu
konuyla ilgili bilgi ve birikimlerimi aktarma fırsatım oldu, olmaya da devam
ediyor.”
İlgisini çeken dünyaca ünlü birçok fotoğrafçının olduğunu
belirten Varol, bunlardan Jerry Ghonis’i örnek veriyor. Fotoğraf sanatçısı
Barış Varol, birine benzemek yerine kendi tarzı olan bir fotoğrafçı olmak istediğine
dikkat çekerek başarıya ulaştığı “Tek Gelin” fotoğrafını tarzını yansıtan ve
olağan fotoğraflarından birisi olarak tanımlıyor.
“İlk Evlilik
Fotoğrafları Sergisi Açan Kişiyim”
Türkiye’de ilk kez evlilik fotoğrafları sergisi açan kişi
olduğunu aktaran 47 yaşındaki Varol, “Hep
bu isteğim vardı.” diyor ve konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Bir gün sevgililer
gününde böyle bir serginin etkili olabileceğini düşündüm ve yaptım. İki kez bu
türden sergim oldu. İlk evlilik fotoğrafları sergim için sanırım 2 yıl oldu ve
her iki sergimde de 30-40 fotoğraf paylaştım.”
Varol: “Öncelikle
Işık Ve Kompozisyon Kuralları”
“Fotoğraflarımda onu oluşturan etki yaratacak birçok kuralın
üzerinde olmasına önem veriyorum.” diyen Varol, fotoğrafçılıkla ilgilenenlere
ve bu yolda ilerleyenlere şu tavsiyelerde bulunuyor: “Eğer bu kurallar o
fotoğrafta varsa fotoğraf istenen mesajı verebiliyor. Öncelikle ışık ve
kompozisyon kurallarını diyebilirim. Daha sonra fotoğrafa belirginlik katan hayal
gücünüz ve yeteneğiniz olmalı. Görebilmeniz ve bunu aktarabilmeniz de önemli. Ayrıca
teknik alt yapıyla birlikte çok çalışmanız gerekli. Biz analog dönemden
gelmeyiz. Dijital makineler kullanıcılar için büyük rahatlık sağlıyor. Ancak fotoğrafı
fotoğraf makinesi çekmemeli, kişi çekmeli.”
“Acıları
Fotoğraflamak İstemedim”
Bir dönem polis muhabirliği yaptığını ve acıları
fotoğraflamak istemediği için bu mesleği bıraktığını ifade eden Barış Varol
evliliğin önemli bir kurum olduğunu hatırlatarak duygularını şöyle anlatıyor:
“Evlilik hayatın en önemli olaylarından biri. Düğün fotoğrafçılığı da bu önemli
anın en ciddi tanığı. Bunu belgelemek ise özel bir durum, hayatımızı ve işimizi
bu yönden mühim kılıyor.”
Türkiye’de düğün fotoğrafçılığının son iki yılda ivme yakaladığını
bildiren başarılı fotoğrafçı Varol, “Evrensel unsurlar ve teknolojik imkânlar,
yeni neslin yakın takibiyle Türkiye’de de bu yönde beklentilere giren sosyal
bir çevre oluşturdu. Bu durum dünyayı yakalamak gerekliliğini gösterdi. O yüzden
yurdumuz fotoğrafçıları bu akıma girmek zorunda kaldı.” diye ekliyor.
“Hedefim, İşimi
Güzel Yaparak Yaşamak”
WPPI yarışmasına 2014 yılında bir arkadaşının tavsiyesiyle
katılan Barış Varol, 2015 yılında aldığı birincilik için pozdaki etkili olan
ifadenin ve fotoğrafa verdiği tonlamanın altını çiziyor.
Fotoğraf sanatçısı Varol, herkesin bir hayalinin ve hedefinin
olduğunu ama kendisinin zirve ya da en iyi olma gibi bir hırsının olmadığını
söylüyor. Varol, “Sadece işimi güzel yapmak arzusu bana yetiyor.” diyerek
sözlerini şöyle noktalıyor: “Benim tek hedefim, işimi güzel yaparak yaşamak ve bunu
yaşatmak.”
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır, teşekkür ederiz...